“RUHA HUZUR GEREK”

  • 22/04/2024
  • 92 Görüntülenme
“RUHA HUZUR GEREK”
Abdullah AltunkupAbdullah Altunkup

Şimdi kapat gözlerini desem, ne dersin? İtiraz istemem. Evet de ve kapat gözlerini olur mu? Nefesinin sesine kulak kesilip saniyeler birbirini kovalamaktan yorulana kadar ruhunu dinlendir. Bir Müddet de olsa kendini bembeyaz kanatlı barış güvercini gibi hayal et. Kanat çırp barış şarkıları ile dünya semalarında. Sonra, rüzgarın kendine has ritmine saçlarını emanet et. Havale geçirmek üzere olan bedenini serinlet. Sahildeki kum tanelerine buse konduran dalga var ya, yalın ayak bas ve yürü. Ayak uçlarından başlayıp damarlarında gezinen üşüme hissi tüylerini diken diken edip hayallerini ürpertsin. Az ilerideki Bukaviye ağacına benzeyen ağaç ne kadar da şanslı değil mi? Hak ettiği kadarı ile doyumsuz göl manzarasında kendinden geçmiş zannediyorsan yanılıyorsun derim. Gölgesi serin, çiçeği eşsiz, misafiri ise istirahatte olmalı. Ortalık gül mü kokuyor ne? Bambaşka hayallerin tam ortasında yüzerken Nebi’nin gölgelendiği değil, mitolojik bir efsanenin göz yanılması olduğunu anlayınca hüzünlenmek elde değildi. Olsun; meleklerin gölgelendiği yerde anlamlı ve bir o kadar da değerli diyerek etrafıma göz gezdirmeye devam ediyorum. Ruhunu gökyüzüne göndermiş envai çeşit canlı arasında bir de ne göreyim. Yengeç cesetlerinin benzi bembeyaz olmuş. Zannediyorum ki ruhunu arıyor ama beyhude. Giden gitti dönmez geri. Badem ağaçlarının düğünü çoktan bitmiş, payam adında binlerce kardeş gök kubbeye selam durmuş, lezzetinin farkına varacak damaklar arıyor. Sonra, görevini usanmadan yapan güneş gözlerime takılıyor. Daha dün fırtına eşliğinde olağanca şiddeti ile kovadan dökülürcesine yağdırılan yağmur vardı oysa ki. Karahindiba sarı elbisesini çoktan giyinmiş. Zannımca bahar gelmiş, hatta mevsim yaza gebeydi. Gözlerim sabırla papatya aradı yine. Hafiften eğilip biraz içime çekip bir iki soru soracak ve ihtimalli de olsa cevap alacak, azıcık içimi dökecektim. Şahadet parmağımla beyaz çiçeğine dokunup seviyor mu, sevmiyor mu diye soracak, her defasında farklı cevap alacak, fakat koparmaya kıyamayacak içten içe huzur bulacak, hırçınlaşan dalga sesleri ile uyanacaktım. Bunca kelime yığınını neden yazdın demeyin! O an ruhuma huzur gerekti ve yazmakta buldum. Hepsi bu kadar…

İletişime Geç
Yardıma mı ihtiyacınız var?
Merhaba! Esinti Yayınları 👋
Size nasıl yardımcı olabiliriz?