“BİR AJAN PORTRESİ”

  • 20/04/2024
  • 71 Görüntülenme
“BİR AJAN PORTRESİ”
Adnan TasarAdnan Tasar

Biz ajanları hep kötülük yapmak için gelmiş insanlar olarak düşünürüz. Kendi başına dolaşan, garip kimselere çok da önem vermeyiz. Ancak özel bir görevle tanımadığı topraklara giden insanlar tarih boyunca her zaman olmuştur. Bunlar seyahat ettikleri insanları yakından tanımak amacıyla yapılan faaliyetlerdir. Bu topraklara önce kaşifler, sonra din adamları, en son sömürgeciler onları takip ederek gelmişlerdir. Çünkü yönetmek istediğiniz insanları yakından tanımak size güç katacaktır. Anadolu’ya değişik kılıkta birçok insan gelmiş, iyi niyetimizden faydalanarak aldıklarıyla terk etmişlerdir. Dikkat edilirse onları bazen arkeolog, bilim adamı, gezgin, hacı yahut din adamı kılığında görürüz.

Bunlardan Francis Arundell’in faaliyetlerine daha yakından bakmayı tavsiye ediyorum. Babası avukat olan ve tam adı Francis Vyvan Jago Arundel,1780 yılında Birleşik Krallıkta Launceston-Cornwall’da doğmuş, Oxford ta papazlık eğitimi alır. Memleketi olan Antony’de papaz yardımcılığı beklerken 1805 yılında Tamar bölgesindeki papaz evinde görevlendirilir.1815 yılında İstanbul’a gelerek konsolos İsaac Morrier’in kızı Anna Maria’yla evlenir, sonra da kendi isteğiyle İzmir’de bir İngiliz vatandaşının fabrikasında papaz olarak görevlendirilir. Burada on dört yıl (1822-1834) kalarak, bu arada İngilizlerin konsolosluğunu da yaptığı belirtilmektedir. İzmir’de kalırken Kiliseler Birliğinin isteği üzerine Anadolu içlerine iki gezi yapar. Bu gezilerin asıl amacı Anadolu’da Hıristiyanlığın neden gerilediğinin    araştırılmasıdır.

İlk gezisini (1826) yedi kilisenin (Efes, İzmir, Bergama, Akhisar, Sard, Alaşehir ve Denizli) ziyaret edilmesi amacıyla yaptığını söyler. Gittiği her yerde gördüklerini defterine yazar ve daha sonra bunları raporlaştırarak kiliseye verir. Burada şahit olduğu İslami gelişmeleri de eklemeyi elbette unutmaz. Gezisi sırasında gördüklerini 1828 yılında kitaplaştırınca Avrupa’da popüler olur. Bundan güç alarak ikinci gezisine çıkar, bu sırada Burdur ve Isparta’ya da uğrar. Bu sırada Sagalasos ve Yalvaçtaki antik kentte uzun süre kalır. Gördüklerini de ikinci cilt olarak 1834 yılında yayınlamıştır. Gezisi sırasında antik eşyalar, heykeller, el yazması kitaplar ve para örnekleri toplamayı da ihmal etmez.

Kendi halinde yolculuk yapan bir din adamı görünümünde Hıristiyan ve Müslüman din adamlarını ve bunların halk üzerindeki etkilerini araştırarak rapor haline getirir. Ispartada Pamuk handa kalır ve burada Yakup Bey diye bahsettiği subayın gravürünü yapar. Dinimize ilgisinden dolayı Ispartalılar ona iki dinli adam demeye başlarlar.1833 yılında ekimden mayıs ayına kadar Isparta’da kaldığı belirtilmektedir.

Aslında Arundelin bunlardan başka bir de Filistin gezisi vardır ancak her nedense bu bilgiler yayınlanmaz.1835-36 yıllarında yaptığı bu gezinin örnekleri ortalıkta yoktur. Birleşik krallığa dönünce Anadolu’dan topladığı sandıklar dolusu eserleri Britsh Museye satmış, 1846 yılında burada vefat etmiştir.

Birinci Dünya savaşından sonra sömürgeci devletlerin maden ve petrol yataklarını nasıl olup da birden buluverdiğine şaşıranlar olabilir. Ancak değişik kılıklarda bölgeyi gezen özel görevliler tuttukları notlarla arkalarından geleceklere ışık tutmuşlardır.

İletişime Geç
Yardıma mı ihtiyacınız var?
Merhaba! Esinti Yayınları 👋
Size nasıl yardımcı olabiliriz?