Bir işe gereğinden fazla kullanılan malzeme bizim için ciddi bir kayıptır. Verimi artırmak isteyen herkes bu kayıpları ortadan kaldırmaya çalışır. Çünkü kayıplarla çalışan insanlar altı delik kovayla su taşıyanlar gibi istenen başarıyı kazanamazlar. Kayıplarını en aza indirenler ise başarılı insanlardır.
İsraf deyince yiyiniz-içiniz ancak israf etmeyiniz emrinden hareketle sadece yenilen-içilen şeylerde yapılır diye düşünülüyor fakat bence bu yeterli değildir. İsrafı önleme çalışmalarını bütün hayatımıza uygulamalıyız. Mesela israf deyince ilk aklımıza gelen zaman israfıdır. Eğer vaktimizi boş ve lüzumsuz işlerle doldurup, asıl önemli işlere zamanımız kalmıyorsa biz de israf hastasıyız demektir.
Ekmek başta olmak üzere çöpe atacağımız her şeyi on kere düşünmeli, israfı önlemek için bizden daha şanssız insanlara ulaştırmanın yollarını aramalıyız. Unutulmaması gereken şey; şu an ülkemizin çoğu yerleşim yerinde vahşi çöplük uygulaması yapıldığı gerçeğidir. Yani ev ve işyerlerinden çöpe atılan her şey gözlerden uzak bir yerde toplanmakta, yeteri kadar birikince üzeri toprakla kapatılmaktadır. Bu şekilde davranarak belki pis görüntüden ve kokudan kurtulabiliriz ancak, bu attığınız her şeyin toprak altına gömüldüğü gerçeğini değiştirmemektedir.
Zenginleşmemizin yolu ancak israfı önlemekle olur. Biz günün sonunda bazı şeyleri çöpe atacak kadar zengin değiliz. Gelin hep birlikte, her işletme yada ev olarak çıkan çöpleri gözde geçirelim. Her çöpün bir israf olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Bunu örneklendirmem gerekirse, kağıt yada madeni düşünelim. Bir ağaç kırk-elli yılda büyüsün, bu ağaçtan da kağıt yapalım. Bu kağıtla işimiz bittiğinde bundan tekrar kağıt üretmek yerine yakarak yok edersek kırık-elli yıllık bir çalışmayı havaya savurarak israf ediyoruz demektir.
İşçilerimiz yer altına inip, bir maden filizini çıkarıp, onu eriterek metali elde ederiz. Daha sonra bundan günlük hayatımızda kullanacağımız metal eşya üretilir. Peki, bu eşyayla işimiz bittiğinde çöpe gönderiyorsak bütün Türk işçilerinin alın terini heba ediyor, israf ediyoruz demektir. Fakat işi biten metal eşyaları gömülmeden toplayıp yeniden hurda olarak değerlendirebilirsek çok büyük kazanç kapıları açılacaktır. Bu metodu tarım ürünlerine de yayabiliriz. Ezildi, şekli bozuldu, yaralandı diye çöpe atılan yiyecekler çok ciddi israf kalemlerimizi oluşturuyor. Bunlarla ilgili çalışma yapılıp, yeni bir ürüne kapı açılmalıdır.
İsrafı hayatımızdan çıkarmak için özel bir çaba göstermemiz gerektiğini anlıyor, ancak nasıl davranacağımızı bilemiyoruz. İsraf konusu insanımızın gündelik hayatına girebilmek için gereken ilgiyi hak ediyor. Bu konuda çaba göstermek için hareketi hep bir başkasından bekliyoruz. Devlet bu konuda bir şeyler yapmalı, belediye uyuyor mu diye beklemek yerine kendi başımıza çöplerimizle ilgilenmeyi teklif ediyorum. Birçok işsiz gencimize yeni iş alanları kazandıracak böyle bir çalışmanın çok geç kaldığını üzülerek görmeliyiz. Her atık için kafa yormalı, mutlaka tekrar kullanmanın yollarını aramalıyız.
Bu şekilde davranmayı alışkanlık haline getirebilirsek çöplerimizin ayrıştırıldığı, tekrar kullanıldığı, güzel günler hayal olmayacaktır. Yeni üretim için dış ülkelerden hammadde almak zorunda kalmadığımız günler de uzak değildir diye inanmak istiyorum. Tüm israfları hayatımızdan çıkaracağımız günlerin ümidini taşıyorum.